Küçük Prens Gezi Tekneleri
İstanbul Kına Gecesi Organizasyon Mekanları Düğün Salonları - BeşiktaşFirma Detayı
- Kına Ve Dğün
- Engelli Girişi Var
- Kapasite 200 kişi
- Birden Fazla Organizasyon Var
- Otopark Yok
- beşiktaş kına salonu
- beşiktaş kına mekanları
- beşiktaş kına evleri
- Aynı Anda Birden Fazla Organizasyon
- Engelli Girişi
- Yemek Servisi ve Tadım
- Sigara İçilebilir Alan
- Vale ve Otopark
- Işık Ses ve Sahne Hizmeti
- Organizasyon Firması Getirme
- Düün Kına Nişan Hizmeti
- Catering Firması Getirme
İstanbul Beşiktaş’ta
kına salonları denildiğinde akla ilk gelen mekanlardan başında Küçük Prens
Gezi Tekneleri gelir. Eşsiz bir kına gecesi yaşamak isteyen ve misafirlerine de
bir teknede kına organizasyonu sunmak isteyenlerin tercihi olan bu tekneler,
yaklaşık olarak 500 kişi kapasitesi ile hizmet verebilmektedir.
Türkiye’deki en büyük yolcu taşıma kapasitesine sahip olan
gemiler olarak tanınan Küçük Prens ve Prenses Melani tekneleri, hemen hemen her
genç kızın düğün ve kına hayalini gerçeğe dönüştürmektedir. Üstelik aksesuar ya
da organizasyon kiralama konusunda da yardımcı olan firma, 25 yıllık tecrübesi
ile gelinlerine eşsiz bir gece sunabilmektedir.
Kına gecesinin hafızalara kazınmasını isteyen her genç kız,
bu özel günü için Küçük Prens ve Prenses Gezi Teknelerini tercih ettiğinde asla
pişmanlık yaşamayacaktır.
Videolar Tm Videolar
Ziyaretçi
Değerlendirme
Takipçi
Yorumlar
Günümüzde sadece düğün salonları haricinde, cafe restoran veya oteller gibi alternatif mekanlarda kına gecesi ve düğün hizmeti vermektedir. Bu alternatif mekanların avantajları olduğu gibi dez avantajları da vardır. Mesela bir cafe de kına gecenizi yapmayı düşünüyorsanız, oranın müzik ve ses sisteminden kolaylıkla yararlanabilirsiniz. Bunun haricinde gelen misafirlerinize çeşitli ikramlar hazırlatabilir ve taze, sıcak bir şekilde ikram edebilirsiniz. Bunun yanında otellerde yapacağınız bir kına gecesinde de, otelin bir odası size ayrılmış durumda olacağından hem yemek, hem duş, hem de gece boyunca dinlenebilirsiniz.
Düğün salonları veya diğer kına mekanları kendi içerisinde bir organizasyon firmasıyla anlaştıkları için, genellikle bir olumsuzluk söz konusu olmaz. Fakat sizler yine de bir mekan bakmaya gideceğinizde aklınıza bazı ana başlıkları yazın. Mesela elektrik kesintisinde yaşanacak aksilikler veya mekanın ruhsatı ile alakalı yaşanacak aksilikler veya işletmecinin bizzat kendisi ile yaşanacak aksilikleri bile göz önüne almanızda fayda var.
Bir kına gecesi organizasyon firması tutmaya karar verdiğinizde mutlaka eski yaptığı işlere göz atın. Bugünlerde hepimiz internet üzerinden bir yerler bulup telefon açarak bazı bilgiler alabiliyoruz. Ama ne olursa olsun organizasyon firmasının yerine gidip bakın. Unutmayın siz en güzel olacak gecelerinizden birini emanet edeceksiniz bu insanlara. Bu nedenle gözünüzün tutmadığı veya beğenmediğiniz bir organizasyon firması ile çalışmak zorunda değilsiniz. Ayrıca bir sürü merdiven altı organizatör var, bu insanlar biraz daha ucuz yapacaklarını, ve isteklerinizin tümünü karşılayabileceklerini söylerler. Eğer çok sağlam referansları yoksa bu tarzda insanlardan da uzak durmanızı tavsiye ederiz. Ama size yaptıkları organizasyonları izletir ve belli bir güven sağlarlarsa bu durumda da karar tamamen size aittir.
Kına yakma merasimini genellikle aile büyüklerinden biri yapar, yenge, teyze, hala vs. Gelin kına yakımı için yerine oturtulduktan sonra bir türkü eşliğinde kına yakım merasimine geçilir, burada bazı geleneklerde hala yaşatılır. Gelin elini açmaz, kaynanadan altın istenir gibi. Daha sonra gelinin her iki eline de kına yakılır, ve eldivenle sıkıca bağlanır. Gelinin burada ağlaması beklenir, genellikle gelin eski günlerini ve baba evinde yaşadıklarını göz önüne getirerek ağlar ve gelin ağladı denince ritüel tamamlanmış olur.
Günümüzde kına gecesi sadece evlenirken değil, aynı zamanda askere giderken de yapılır. Askere giden eratın serçe parmağına kına yakılır. Serçe parmağına dedik, çünkü genel olarak serçe parmağa yakılır, ama bunun haricinde tüm avuç içine de kına yakılabilir. Bu ritüelde aslında kurtuluş savaşından kalan bir gelenek. O dönemde yani kurtuluş savaşı günlerinde askere giden çocuklarının parmaklarına veya ellerine anneleri kına yakar o şekilde gönderirmiş. Çünkü vatana kurban olur düşüncesi annelere bu eylemi yaptırıyormuş aslında. Kınalı kuzu deyimi de buradan gelir, Anadolu insanı önceden kurbanlıklarına kına yakarlarmış. Evladı askere giden bir annede kınalı kuzum diyerek askerini anarmış. Bu nedenledir ki hala daha askere giden erkeklere de kına yakılmaya devam eder.
Mekan Önermek İstermisiniz?
Yeni bir mekan keşfettiyseniz hemen bizimle paylaşabilir, dier gelinlerimize yardımcı olabilirsiniz.