Düşler Konağı Kına Evi
Adana Kına Gecesi Organizasyon Mekanları Düğün Salonları - Seyhan0
Firma Detayı
Kına Ve Dğün Tüm Sezon Açık
Engelli Girişi Var
Kapasite 200 kişi
Birden Fazla Organizasyon Var
Otopark Yok
MEKAN ÖZELLİKLERİ
FİRMA GENEL ÖZELLİKLERİ
HEMEN TEKLİF ALIN
- kına yeri
- kına mekanı
- adana kına mekanı
- seyhan kına mekanı
- adana seyhan kına mekanı
- Aynı Anda Birden Fazla Organizasyon
- Engelli Girişi
- Yemek Servisi ve Tadım
- Sigara İçilebilir Alan
- Vale ve Otopark
- Işık Ses ve Sahne Hizmeti
- Organizasyon Firması Getirme
- Düün Kına Nişan Hizmeti
- Catering Firması Getirme
Düşler Konağı Kına Evi sizlere düşlerinizde ki tüm güzellikleri birebir yaşatmak için özenle hazırlanmış bir mekan.
Düşler Konağı'nda bir kına gecesi için gerekli olan tüm detaylar sizler için düşünülmüş. Burası düğünden önce doyasıya eğlenmek ve gelenekleri tam anlamıyla yerine getirebilmek için Adana'da yer alan mekanların başında geliyor. Gerek ulaşım kolaylığı, gerek sahip olduğu geniş alanı, gerekse sunmuş olduğu hizmet ile yapmış olduğu işin hakkını veriyor.
Düşler Konağı Kına Evi ortalama olarak 100 - 200 arasında kişi kapasitesine sahip bir alan. Kına Evi'nin kendi bünyesinde bir de organizasyon firması bulunuyor. İçeri girdiğinizde sizleri karşılayan bembeyaz dekora göre yapılan en özel süsleme ve giydirmeler bu özel gecenizi unutulmaz kılıyor.
Videolar Tm Videolar
Henüz seçtiğiniz mekan için video eklenmemiş.
0
Ziyaretçi
0
Değerlendirme
0
Takipçi
Yorumlar
Henüz seçtiğiniz mekan için yorum yapılmamış, ilk siz yorumlamak isterseniz üye girişi yapınız.
Benzer Mekanlar
Kına geceleri genellikle saat 7 gibi başlar, genellikle diyoruz çünkü Anadolu’nun bir çok yerinde bu kına adeti daha erken saatlerde yapılıyor. Mesela gördüğümüz bir örneği vermek gerekirse, Sivas, Divriği ilçesinde kına geceleri genelde öğlen saatlerinde başlar ve akşamüzeri gibi biter. Bunun nedenini sorduk, köyden gelen misafirler evlerine geç kalmasın mantığı ile erken saatlerde kına geleneği yapılıyormuş. Fakat bu istinasalar haricinde kına geceleri akşam saat 7 gibi başlar ve saat 11 civarında son bulur.
Kına gecesinde çalınacak müziklerde oldukça önemlidir, bu müzikler bazen sıkıntı yaratsa da genelde ortak bir kanıda buluşulur. Peki çalınacak müzik nasıl bir kriz yaratabilir ki diye sorabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, eğer Erzurum’ lu bir gelin varsa ve damat beyde Manisalıysa buyurun size bir kriz durumu. Hangi yörenin baskın olduğu bir tarafa, sizin taraf fazla oynadı, bizim taraf fazla oynadı tartışması bile yaşanabilir. Bu nedenle müziklere daha önceden karar verilip ona göre bir playlist çıkarılmalı. Aman ha kınayı kız tarafı yapar bizim dediğimiz olacak diye bir kavgaya tutuşmayın, düğünde erkek tarafı acısını çıkartıyor. Bu yüzden her iki tarafta hem düğünde hem de kına gecesinde anlayışlı olmalıdır.
Gelinler kına gecesinde kaftan adı verilen geleneksel giysiyi giyerler. Kaftan önceleri sade işlemeli veya kordene ve süzene nakış yapılmış ve üzerinde çık fazla süs bulunmayan kıyafetlerdi. Fakat günümüzde bu kaftanlar artık oldukça çeşitli ve model olarak ta fazlaca modele sahip. Bu günün kaftanları pullar boncuklar ve çeşitli geleneksel motiflerle işlenmiş ve üzerinde oldukça fazla emek harcanan modellerden yapılıyor. Bir çok gelin kaftan altına tarlatan giyileceğini düşünüyor, hayır kaftan altına çok ekstem bir durum yoksa tarlatan giyilmez.
Düğün öncesi ailelerin tavır ve davranışları da son derece önemlidir. Elbette bir telaş ve evladını evlendirmenin verdiği bir gururla her şeyin güzel olmasını ister tüm aileler. Ama bu noktada gelinlerinde psikolojilerini ve isteklerini gözetmek ve onlarında düşüncelerini, duygularını öğrenmek gerekir. Nasıl bir kına gecesi ve düğün istiyorlar, hayalleri nelerdir, bunları elbette aileler düşünürler, ama gelinler her zaman düşünlerinin hayallerindeki gibi olmasını ister.
Günümüzde kına gecesi sadece evlenirken değil, aynı zamanda askere giderken de yapılır. Askere giden eratın serçe parmağına kına yakılır. Serçe parmağına dedik, çünkü genel olarak serçe parmağa yakılır, ama bunun haricinde tüm avuç içine de kına yakılabilir. Bu ritüelde aslında kurtuluş savaşından kalan bir gelenek. O dönemde yani kurtuluş savaşı günlerinde askere giden çocuklarının parmaklarına veya ellerine anneleri kına yakar o şekilde gönderirmiş. Çünkü vatana kurban olur düşüncesi annelere bu eylemi yaptırıyormuş aslında. Kınalı kuzu deyimi de buradan gelir, Anadolu insanı önceden kurbanlıklarına kına yakarlarmış. Evladı askere giden bir annede kınalı kuzum diyerek askerini anarmış. Bu nedenledir ki hala daha askere giden erkeklere de kına yakılmaya devam eder.
Mekan Önermek İstermisiniz?
Yeni bir mekan keşfettiyseniz hemen bizimle paylaşabilir, dier gelinlerimize yardımcı olabilirsiniz.